Neden hala etrafta dizüstü bilgisayarlar ve bilgisayarlar varken Mobil SEO ‘ya ihtiyacımız var? Basit. Bugünlerde hemen hemen herkesin bir telefonu var, bu da mobil cihazların küresel İnternet trafiğinin neredeyse yarısını çekmesinin nedeni. Hiçbir site sahibi bunu görmezden gelemez.
Çünkü trafik demek satış demektir.
Bu nedenle mobil cihazlar için optimizasyon bir zorunluluktur. Soru şu ki, bunda nasıl iyi olunur?
Mobil SEO (ve genel olarak SEO) kullanıcı deneyimi ile yaşar veya ölür. Bunun tek bir sırrı vardır: Sitenizi mobil cihazlarda kullanımını kolaylaştırmak. Mobil cihazlar için SEO’yu özel kılan şeylere odaklanacağız.
Hadi başlayalım.
1. Ayrı bir URL yok
Hiç böyle URL’ler gördünüz mü?
Bu küçük m. bir web sitesinin URL adresinin önünde. Genellikle sadece cep telefonundan İnternette gezinirken ortaya çıkarlar. Bu m. alt etki alanı birincil etki alanından ayrıdır ve çoğu durumda özellikle mobil kullanıcılar için kullanılır. Web siteleri, kendilerini ikiye bölerek, her iki kitle türü için de en uygun kullanıcı deneyimini sağlamayı amaçlamaktadır (masaüstü ve mobil).
Bu gerçekten kullanıcı deneyimini geliştiriyor mu?
Muhtemelen, Evet.
SEO için iyi mi?
Kesinlikle değil.
Ayrı bir m. subdomain oluşturduğunuzda çok fazla SEO ile ilgili sorun oluşur. Kullanıcıların her zaman doğru sürümlere ulaşması ve yeniden yönlendirmelerle uğraşmanın kolay olması için iki sürüm arasında yeniden yönlendirmeler oluşturmanız gerekir.
Uzun lafın kısası, m. alt alanlar çok SEO dostu değildir.
Peki bunun yerine ne yapmalısınız?
Basit: Bir tane oluşturmayın. Birincil alan adınızı mobil uyumlu yapmaya odaklanın. Hem masaüstü hem de mobil kullanıcılara aynı alanda iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak tamamen mümkündür, hatta ayrı bir mobil alt alanı oluşturmaktan çok daha kolaydır.
İşte bunu nasıl yapacağınız.
2. Sitenize mobil uyumlu bir tema kurun
Duyarlı bir şekilde tasarlanmış bir web sayfası, herhangi bir boyuttaki ekrana otomatik olarak uyum sağlayacaktır. Sitenizin mobil bir sürümünü manuel olarak tasarlamanın ne kadar daha tercih edilebilir olduğunu görüyor musunuz?
Neye benzediğini merak ediyorsanız, bakın ve hayran kalın:
Duyarlı temanız otomatik olarak görevini yerine getirir ancak temayı ilk olarak kendi ellerinizle kurmanız gerekir. Neyse ki o kadar da zor değil.
3. Sitenizin Yükleme hızını en üst düzeye çıkarın
Sayfa yükleme süresi ne kadar önemlidir, nereden başlamalı ?
Kullanıcı deneyimini etkiler;
Kullanıcıları sitenizde kalmaları veya hemen çıkmaları için etkiler;
Kullanıcıların sitenizi kullanıp kullanamayacağına karar verir;
Bu bir Google sıralama faktörüdür.
Bu unsur oldukça önemlidir. Özellikle mobil kullanıcılar, web sayfalarının yüklenmesini masaüstü kullanıcılarından daha az beklemeye istekli olduklarından, yalnızca 3 saniye bekliyorlar.
O zaman bu adımları takip ederek sitenizin hızlı yüklenmesini sağlayın!
Görsellerinizi optimize edin.
Sayfa kodunuzu optimize edin.
Sıkıştırma kullanın.
Tarayıcı önbelleği kullanın.
Sitenizi güçlü bir sunucuda veya bir CDN’de barındırın.
AMP uygulayın.
WebCEO’nun Sayfa Hızı aracıyla sizi neyin yavaşlattığını öğrenin. Yükleme hızınız mobil SEO ve sıralamanız için çok önemlidir, bu nedenle en az haftada bir kontrol etmelisiniz. Aracı, sitenizi otomatik olarak tarayacak şekilde ayarlayın.
4. Öğeler arasında boşluk bırakın
Bu iki web sayfasını bir akıllı telefon ekranından görüldüğü gibi karşılaştırın:
Hangisi daha iyi görünüyor? Okuyucuların% 95’i B şıkkını seçecektir. Bu kullanıcıların neyle çalışmayı tercih ettiğini açıkça bizlere gösterir.
Ancak bu seçeneğin üstün olmasının tek nedeni kullanıcıların tercihleri değil. Diğer neden, akıllı telefonların bilgisayarlarda olmayan belirleyici özelliği: dokunmatik ekranlar.
Fare ve klavye yerine, ekranda ne olduğunu doğrudan kontrol etmek için parmaklarınızı kullanırsınız ve işte o zaman bir sorunla karşılaşırsınız. Ekranı parmağınızla kullanmak kolay ve eğlencelidir, ancak doğru bir şekilde kullanabiliyor muyuz? İnce parmaklarınız yoksa, bu konuda ustalaşmak için çok fazla beceriye ihtiyacınız olacaktır.
Web yöneticisi yöneticisi olarak bu sorunu çözmeniz tamamen size bağlı. Tek yapmanız gereken karmaşık tasarımların aksine kullanıcıların kendilerini güvende ve rahat hissetmelerini sağlayacak olan sade ve anlaşılabilir tasarımlar tercih etmeniz.
5. Teknik hataları düzeltin
Mekanizmaların yaptığı her şeyi aslında web sitelerimiz de yaparlar. Görevlerini kendi başına yerine getirirler ve zaman zaman problemlerde çıkarı verirler. Bu sorunlar olduğu zaman her ne kadar ne yapacağımızı bilemesek de, bir yerden başlamamız gerekir.
Bazı sorunlar oldukça önemsiz olabilir:
Bozuk bağlantılar
Kırık resimler
Bozuk yönlendirmeler
Endeksleme sorunları
Sunucu kapatma
Sonuç olarak: Bu sorunları göz ardı etmeyin. Bu sorunların birikmesine izin verirseniz ve ileride başınıza daha büyük problemler açabilir.
6. Flash’a hayır, HTML5’e evet deyin !
Adobe Flash Player’in şimdilerde biraz modası geçmiş durumda. Günümüzde Flash’ın telefonlarla ilişkisi pek bulunmaz. Sorun ne peki? Basit: çoğu telefon bu teknolojiyi desteklemez.
Yani sitenizi mobil uyumlu hale getirmek için, Flash kullanmaktan tamamen kaçınmak en iyisidir. Özel efektlere ihtiyacınız varsa, HTML5 harika bir alternatiftir.
7. Açılır pencereleri akıllıca kullanın
Hiç kimse internetteki eğlencesinin pop-up reklamlarla kesintiye uğramasını istemez. Evet, sitelerin bir şekilde hayatta kalabilmeleri için para kazanmasına ihtiyacı olsa da, web sitenizi ziyaret edenler size ne verebilecekleriyle değil, onlara ne verebileceğinizle ilgilenirler.
Yani tek yapabileceğiniz, pop-up’larınızı daha az kullanmak. Bu özellikle mobil cihazlar için önemlidir.
Seçenekleriniz aşağıdaki gibidir:
a) pop-up’ları tamamen kullanmayı bırakın.
B) pop-up’larınızı daha küçük hale getirin. Daha sonra onları rahatsız etmeyecekleri bir yere koyabilir ve çok fazla içeriği engelleyebilirsiniz. Örneğin, bunun gibi:
8. Karakter sınırlarını aşmayın
Okuyamadığınız bir arama sonucunu tıklar mıydınız?
Bahse girerim sende, kullanıcıların da yapmaz.
Herkes Google’dan tıklama almak istiyor ve eminim ki sende bunu istiyorsun. Dolayısıyla, sitenizi arama sonuçlarında göstermeyi planlıyorsanız her ne pahasına olursa olsun URL’lerinizin, başlıklarınızın ve açıklamalarınızın sınırı geçmesini önleyin!
10. Sosyal medyayı sitenize entegre edin
Sosyal medyanın SEO üzerindeki etkisi çoğu kişinin inandığı kadar güçlü değil. Ancak sıfır da değil. Sitenizi insanlara tanıtmak için kesinlikle sosyal medyaları kullanmak istiyorsunuz ve bunun birçok büyük nedeni var:
Kullanıcı deneyimi: Mobil kullanıcılar sosyal medyayı sever. Örneğin, 2017’de Facebook kullanıcılarının% 95,1’i hesaplarına bir mobil cihazdan erişti.
Bilgi Paylaşma: Sitenizdeki yenilikler hakkında sosyal medyada yayın paylaşırsanız ve kullanıcılarınızı da aynısını yapmaya teşvik ederseniz, onlar sizin yerinize haber yayacak ve işinizi kolaylaştıracaktır.
11. Web sitenizi yerel arama için optimize edin
İnsanlar genellikle telefonlarını kafeleri, restoranları ve diğer yerel kuruluşları bulmak için kullanırlar. Web siteniz mobil kullanıcıları karşılamaya hazır değilse, önemli miktarda potansiyel müşteri kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırsınız. Bu yerel işletmeler için bir zorunluluk halindedir.
Adresiniz, telefon numaranız ve çalışma saatleriniz belirtilmelidir. Kullanıcıların sizinle ilgili en önemli bilgileri saatlerce aramak zorunda kalmaması gerekir, onlara hızlı yanıtlar verin. Mobil arama, küçük miktarlarda bilgiyi görüntülemek için en uygun yöntemdir, bu nedenle metinlerinizi kullanıcıların sorularını kısa ve net bir biçimde yanıtlamaları için optimize etmek iyi bir fikirdir.
